Command & Conquer adı bilgisayar oyunu sevenleri için büyük bir önem taşıyor. Bir zamanlar strateji oyunları, uzun yazılar ve ağır işlemlerden oluşan, insanı düşünmekten çok okuyarak yoran sıkıcı konseptlere sahipti. Aslında o tarzda, oyuncuların görevi, yönetmekten çok yazıları okuyup onaylamaktı. Savaşı ve diğer tüm şeyleri, bilgisayarın kendisi yapıyordu. Ancak 1995 yılında Westwood tarafından yaratılan ilk Command & Conquer oyunu RTS (Gerçek Zamanlı Strateji) türünde, bir devrim yarattı. Sadece Mouse'un tek tuşunu kullanıp, kullanıcı, kendine askeri üst kurabiliyor ve aynı şekilde askeri birimler yaratabiliyordu. Onları yönlendirmeyi de aynı tuşla yapabiliyordu. Böylece strateji oyunları, sıkıcı ve yorucu olmaktan çıkıp, oyuncunun direk etkileşim kurduğu bir hal aldılar. Üstelik oyuncular gerçek bir komutan gibi anlık kararlar verip zafer heyecanını ya da kaybetmenin hüsranını tadıyordu...
Tabii oyunun bu özellikleri dışında, sinema gibi olan ara videoları ve ilginç konusu da oyuncuları derinden etkileşmişti. İlk C&C oyunun üzerinden yaklaşık 13 yıl geçti. Seri giderek kendini yeniledi ve hikayesini farklı zaman dilimlerinde anlatmaya başladı. Temel olarak, bu savaş evrenin hikayesi, zamandaki bir kırılmayla başlıyor. Albert Einstein Hitler'in yaptığı çılgınlıkları durdurmak için, bir zaman makinesi geliştirir. Geçmişe dönüp Hitler daha genç bir öğrenciyken onu yok eder. Böylece İkinci Dünya Savaşı'nın ve yarattığı olayların hiç olmayacağını düşünmektedir. İşte bu olay zamanda bir kırılma noktası oluşturur...
Einstein kendi zamanına döndüğünde, Nazi tehlikesinin ortadan kalktığını görür. Ancak bunun yerine meydanı boş bulan Stalin, dünyayı fethetmek için bir savaş başlatmıştır. Bu olayla başlayan C&C evreni giderek, artan bir bilimkurgu sosuyla devam eder. Bu alternatif zamanda, dünya tarihi için ünlü insanlar ve devletlerde vardır. Tıpkı kendi zamanımızdaki faaliyetlerine devam ederler. Ancak bir süre sonra, bunların hepsinin Kane adlı uluslararası bir teröristin piyonları haline geldiğini öğreniriz. Hikaye derinleştikçe bunun nedenleri de ortaya çıkmaya başlar.
Dünya tarihine farklı bir bakış
Gelecekte, dünyaya Tiberium adlı bir meteor düşer. Bu meteor, dünyaya uyum sağlayıp, kristalize bir şekilde her yeri kaplamaya başlar. Bunun ne olduğunu anlamaya çalışan, insanlık üzerinde inceleme yaparlar, sonuçta bu maddenin dünya ve insanlık için zararlı radyasyon içerdiği ortaya çıkar. Bu maddenin zararlarından insanlığı korumak için Mevcut devletler birleşip GDI adlı grubu kurarlar. Amaçları, insanları tehlikeli bölgelerden tahliye etmek ve Tiberium'un ilerleyişini engellemektir. Ancak bu sıralarda Kane adlı birisi çıkar. Ona göre Tiberium bir lanet değil nimettir ve bunun araştırması gerekmektedir. Barış İçin Teknoloji sloganıyla kendine Nod'ların Kardeşliği diye bir tarikat kurar. Zamanla ileri görüşlü fikirleri ve çözümleri sayesinde tüm dünyada mürit toplamaya başlar. Kane kendini Mesih ilan eder ve Nod'ı silahlı güç haline getirir. Tiberium'un üzerinde deneyler yaptırıp, bunun bir silah olarak kullanabileceğini fark eder. Aynı zamanda bu madde insanları mutasyona uğratıp, üstün güçler vermektedir. Kane elindeki fanatikleri bu güçlü donatıp bir ordu oluşturur. Çok geçmeden, dünya üzerindeki iki zıt güç GDI ve Nod'lar bir savaşa girerler. Her ne kadar savaşı önce götürse de, Kane tarikatının içindeki ihanetler ve iç çekişmeler yüzünden savaşı kaybeder. Tapınağı yok edilir ve öldü sanılır. Ancak, Kane'in başka bir planı vardır. Zaman yolcuğu yapıp, geçmişi fethetmeye başlar. Dünya tarihi için önemli kişilerle yakın dostluk kurup, kendi planları için piyon yapar.
Aynı zamanda, hafızasını Nod'ların geliştirdiği, Cabal adlı gelişmiş yapay zekaya yükler.. Ve kendi klonlarını yaratır. Böylece öldükçe, Cabal kendi bilincini bu klonlara geçirir ve Kane hep geri döner...
Macera kaldığı yerden devam ediyor
Kane C&C evreni için önemli bir karakter, ayrıca dünya çapında büyük bir hayran kitlesine sahip. Bu seriyi sırf Kane’in karizmatik konuşmaları için oynayanlar bile var. Üstelik her C&C oyununda ünlü oyuncular yer alıyor. Buna karşın Joseph D. Kucan, oyunculuğu ve yarattığı Kane karakterinin karizmasıyla, bu ünlü oyuncularla yarışıyor. Bu yüzden serinin yeni yapımcısı EA Kane üzerine kurulu bir genişleme paketi piyasaya sürdü. Geçtiğimiz yıl oyuncularla buluşan Command & Conquer: Tiberium Wars adlı oyun, Kane's Wrath ile genişleyerek devam ediyor. Genişleme paketlerinin görevi, mevcut oyunun senaryosunu devam ettirip, ona yeni özellikler katmaktır. Kane's Wrath ise bu iddiasını sonuna kadar yerine getiren nadir oyunlardan. Tiberium Wars'da GDI ve Nod'ların savaşı devam ederken, Scrin adlı uzaylı bir ırk, Tiberium adlı mineralin varlığını keşfeder. Bu minerali kullanmak için, dünyayı işgal etmeye başlamışlardı. GDI bu uzaylı ırkı yenmeye çalışırken, Kane teknolojisin çalmıştı.
Kane's Wrath ise yine bir ek paket olan Tiberiun Sun: Firestrom ile C&C: Tiberium Wars arasındaki olayları anlatıyor. Bahsi geçen Cabal ve Kane'in klonları hikayesi Firestorm da yaşanmıştı. Oyun senaryolar arası tamamlayıcılık sağladığı için önemi bir yeri var. Aynı zamanda Blackhand gibi organizasyonların nasıl ortaya çıktığını, Kane'in terörist bir liderken nasılda kendine tapılan birisine dönüştüğünü anlatıyor.
Champain kısmında sadece Nod'lar var. Bu ırka 13 tane yeni bölüm eklenmiş. Hikaye ise üç bölüme ayrılmış. İlk bölümde Kane'in geri dönüşü ve dünyaya kendini açıklamadan önce yaptığı olaylar anlatılıyor. İkinci bölümde, C&C3 zamanında yaşanan olayların perde arkasına göz atıyoruz. Üçüncü bölüm ise hikayenin ilerlemesini sağlıyor, C&C3'den sonra yaşananları bir göz atıyoruz...
Gelelim oyunun sunduğu yeniliklere. Kane's Wrath, Tiberium Wars'un grafiklerine biraz katkıda bulunmuş. Çok büyük bir fark yok ancak, daha başarılı olmuşlar. Buna rağmen günümüz için pekte yüksek bir sistem istememesi, RTS sevenler için büyük bir artı. Aslında bu EA'nin seriyi diriltmek için yaptığı satış stratejilerinden birisi. Ancak keşkte tüm Strateji oyunları, buna özen gösterse. Sesler ve C&C3'ün seriye kattığı, uydu görüntüsü şeklinde görevimizi anlatan videolar ise aynen devam ediyor. Senaryonun işleyişi ise bilimkurgu filmlerinden alışık olduğumuz bir dinamik ile oyuncuyu kendine bağlıyor.
Ancak bazı yapay zeka hataları mevcut. Düşmanlara yandan saldırıldığı zaman asla karşılık vermiyorlar. Bu ufak hata belki stratejik olarak işe yarayabilir ancak karşısında, zeki ve güçlü rakip isteyen ve tüm düşünce gücünü taktiklere yöneltenler için, moral bozucu bir ayrıntı. Bu ufak hata patchlerle düzeltilecektir. Diğer bir yenilik ise üç ırk için de göz doldurucu Epik üniteler geldi. Bu devasa aygıtlar, her strateji sevenin rüyalarını süsleyecek. GDI'lar için gelen dev Marv tanklar kullanımda. Nod ise Avatar teknolojisinin gelimiş hali olan Redeemer'lara sahip. Redeemer'lar Avatarlar gibi iki ayağının üzerinde yürüyen dev Mech savaş aygıtları. Scrin ise kendi istilacı ve yok edici tarzına sahip bir araç geliştirmiş. Eradicator Hexapod adlı bu araç, dev bir örümcek şeklinde. Önüne gelen şeyi ezerek de yok edebiliyor. Aslında bu ezme, hareketi, tüm C&C içerikli oyunların en zevkli yanlarından birisidir. Ancak Scrinlerin bu Epic silahı bu zevki kat be kat artırıyor.
Diğer bir yenilik ise Total War tarzı Turn Based bir oynanışa sahip, Global Conquest modu. Bu mod, mevcut senaryonun dışında geçiyor. Nod, GDI ve Scrin ırkları dışında onların altında çalışan gruplarında seçilebildiği bu oyun şeklinde amaç, dünyayı fethetmek. Bir ırk seçildikten sonra, bilgisayar dünya haritası üzerinde herkese bir yer belirliyor. Normal RTS öğeleri dışında, burada uzun planlı stratejilerle, ünlü Risk oyunundaki gibi dünyanın fethedilmesi lazım. Burada ki başka bir ilk ise ırk sayısının dokuza çıkmış olması. Normalde oyun içerisinde adı geçen bazı birimler ve tarikatlar kendi başlarına oynanabilir hale gelmişler. Peki hangi ırk için hangisi seçilebiliyor...
GDI'da, Steel Talons ve ZACOM, Nod'da Black Hand ile Marked of Kane. Scrin de ise Reaper-17 ile Traveler-59 artık savaşa dahil. Multiplayer de ise, bu yeni eklentiler savaşın dengesini biraz daha değiştirecek. Bölüm aralarında çıkan ve senaryoyu anlatan videolarda ise, Species filmlerinin yıldızı Natasha Henstridge ile Allias'dan tanılan oyuncu Carl Lumbly oynuyor.
Kane Wrath genişleme paketi, senaryoya sunduğu artılar ve getirdiği değişiklerle zaten, serinin hayranları tarafından oynanacak. Ancak RTS severler eğer Tiberium Wars'u oynadıysa ve beğendiyse bunu da deneyebilirler. Turn Based Strateji sevenler ve C&C ile Total War'ları karşılaştıranlar ise Global Conquest'i denemek isteyeceklerdir.
Son söz olarak, bu genişleme paketinin keşke daha fazla askeri birim ve multiplayer oynanış katmasını isterdik. Ancak EA daha çok senaryo üzerinde durmuş. Ayrıca gelecekteki C&C 4 ya da ek paketler için açık kapı bıraktığı için bazı şeyler affedilebilir.